Seks Fıkraları

Bir Gün Ben Kayboldum

Reha Muhtar 100 yaşını aşmış bir köylüyü programına davet etmiş : -Efendim, bu kadar zamanda kimbilir ne güzel olaylar yaşamışsınızdır. -Güzel bir anınızı anlatır mısınız", diye sormuş. İhtiyar başlamış : -Bir gün bizim muhtarın eşeği kayboldu. Bütün köy eşeği aramak için dağa çıktık. Saatlerce aradık. Sonunda da bulduk.Başladık dağ yolundan aşağı inmeye. Birden bizim muhtarın eşeği gözümüze bir güzel görünmeye basladı... Derken Reha Muhtar araya girmiş : -Aman efendim, oraya girmeyelim, bu hikaye tehlikeli olmaya başladı.Başka bir güzel anınızı anlatın. İhtiyar köylü söze devam etmiş : -Bir gün bizim muhtarın kuzu kayboldu. Bütün köy muhtarın kuzusunu aramak için dağa çıktık. Saatlerce aradık. Sonunda da bulduk. Başladık dağ yolundan aşağı inmeye. Birden bizim muhtarın kuzu gözümüze bir güzel görünmeye başladı.. Demeye kalmadan Reha Muhtar yine adamın sözünü kesmiş : -Aman efendim, oraya da girmeyelim. Siz en iyisi kötü bir anınızı anlatın. Adam yeniden söze başlamış : -Bir gün ben kayboldum...

Demek Bana Tecavüz Edildi

Çok güzel bir kadın, eczaneye girip, bir şişe kolonya istemiş. Tezgahtar şişeyi sarmış, kadın da parayı uzatmış... Tezgahtar paraya bakmış : -Maalesef bu parayı alamam, sahte! Kadın çok bozulmuş : -Demek bana tecavüz edildi...

Eczacı

Genç kız genç aşığına telefon açmış : -Jean, demiş, seni çok arzuluyorum, geceleri uyku uyuyamıyorum.Ne olur bu hafta sonu bize yemeğe gel.Seni annem babamla tanıştırayım.Sonra benim odamda ders çalışıyor gibi yapar doya doya sevişiriz... Jean ömründe hiçbir kızla sevişmemiş, toy bir delikanlı. Bir eczaneye gitmiş.Babacan eczacıya : -Bu hafta sonu önce bir aile yemeği , peşinden ateşli bir aşk yaşayacağım, demiş, o yüzden iyisinden iki kutu prezervatif istiyorum... Babacan eczacı kutuları vermiş, oğlanın sırtını sıvazlayıp yolcu etmiş. Jean hafta sonunda bir büyük buket çiçekle Françoise'nın kapısını çalmış. Genç kız kapıyı açmış.Jean'ı doğrudan yemeğe almış. Delikanlı çok mahçup biçimde masaya oturmuş.Kızın ana babasının yüzüne şöyle bir baktıktan sonra başını önüne eğmiş.Başlamış dua etmeye.Ancak dua bir türlü bitmiyor.Françoise sonunda dayanamamış, fısıltıyla : -Ben senin bu kadar dindar olduğunu hiç bilmiyordum Jean,demiş... Jean adeta inlemiş :-Ben de babanın eczacı olduğunu bilmiyordum...

Erkek Mi Kız Mı

Afrika'da oturan bir Alman'ın yanında çalışan zenci uşak, efendisinden izin istedi : -Bana izin verecek, karım doğuracak çocuk. Efendisi izin verdi.Zenci on gün sonra geri geldiği zaman efendisi sordu : -Karın oğlan mı kız mı doğurdu? Zenci ağzı kulaklarına vararak güldü ve şu cevabı verdi : -Bu belli olacak, dokuz ay sonra!...

Fermuar

Partiden sonra gençlerin bir bölümü kumsalda uzanmış, deniz ve mehtabı seyrediyordu.Genç kız mırıldandı : -Şu doğanın güzelliğine bak...ve de bu sessizlikte dalga seslerini ve cırcır böceklerini dinlemek. -Onlar cırcır böceği değil, dedi.Yanında uzanan delikanlı.Fermuar...

Fırtına Patlamadan

Adamın biri günah çıkarmak için papaza gitmiş : -Papaz efendi, demiş...Geçen gün uslu uslu odada otururken birdenbire baldızım girdi.O sırada dışarıda hava bozdu.Bir fırtına, bir yağmur, ben o anda ne yaptığımı bilemedim. Papaz Allah'ın rahmetinden umut kesilmeyeceğini söylemiş.Günakar devam etmiş : -Evvelki gün de...Komşu kadın gelmişti...Birden bir rüzgar, bir fırtına...Ondan sonra ne oldu bilmiyorum; der demez, papaz kalkmış, doğruca pencereye gidip dışarıyı bir iyice kontrol ettikten sonra dönüp konuşmuş : -Oğlum! demiş, Deminden beri havada bir sıkıntı var.Fırtına ve yağmur patlamadan sen şöyle bir dolaş...

Dövmek

Köşede müşteri bekleyen sokak kadınına yaklaşan adam : -Kaça, diye sordu... Saatiniz kaça? -Onbin lira... -Ben onbin değil, tam yüzbin lira veririm... -Gerçekten mi? -Gerçekten ya... Valla veririm hemde yüzbin lira... -Ama döverim ben... -Amaaaaan. Yüzbini verde döv... Otele doğru yürüdükleri sırada adam yineledi : -Bak söyleyeyim fena döverim ben... -Döv canım, yüzbini ver de... Soyundukları sırada adam : -Son defa söylüyorum fena döverim. -Amaaaaan be!... Dövermiş.... Ne kadar döversin yani? -Verdiğim parayı geri alıncaya kadar döverim...

Hadım

Delikanlı kompartımanda karşısında oturan genç ve güzel kadından gözlerini bir türlü ayıramıyordu.Kadının kucağında güzel bir köpek vardı.Delikanlı bir ara : -Ah, kucağınızdaki köpeğin yerinde olmayı ne kadar isterdim.Kimbilir ne kadar mutlu olurdum, der. Kadın delikanlıya alaylı bir şekilde bakıp cevaplar : -Hata edersiniz.Çünkü köpeğimi hadım ettirmek üzere baytara götürüyorum!

Hemen Olmaz

İsrailli güzel casus Suriye'den dönüp İsrail Genelkurmayı'na rapor verir : -Hafız Esad'ın son saldırı planını gece masasından çaldım.Üstelik, bununla kalmayıp oğlunu da hapsettim. Generaller sevinçle haykırırlar : -Harika, hemen bize ver, sorguya çekelim. Güzel casus üzgün bir yüzle cevaplar : -İşte bu hemen olmaz, dokuz ay beklememiz lazım.

Kalemtraş

Gazetede yayınlanan "Daktilo bilen bayan sekreter arandığı" ilanı üzerine uzun boylu yakışıklı bir adam da başvurmuştu.Şirketin patronu : -İyi ama yanlışlık olacak.Biz bayan sekreter arıyorduk, deyince, adam elindeki bavulu açmış.İçinden cansız manken çıkarmış : -İşte efendim, demiş...Modern tekniğin son buluşu olan sekreteriniz...Yemez içmez...Hiç bir kaprisi yoktur.İzin nedir bilmez...Telofonla aynı anda sekiz kişiyle görüşür, bu arada da beş ayrı daktilo makinesinde beş ayrı yazı yazar.Bunlara kendisinin dokuz yabancı dil bildiğini ve anında çeviri yaptığını da eklemeliyim.Maaşı filan da yok.Bana hemen yüz milyon lira ödeyeceksiniz.Bu kadar... Patronun aklı yatmamış, yüzünü buruşturmuş.Harika manken sekreteri getiren adam hemen sekreteri oturtmuş, beş dakikade elli sayfalık bir kitabı sekiz dile çevirmiş, aynı anda telefonlara cevap verilmiş falan filan...Patronun gözleri faltaşı gibi açılmış, derhal yüz milyonluk çeki yazıp adama vermiş ve cansız manken sekreteri almış. Adam odadan çıkıpta elinde boş bavulla asansörün gelmesini beklerken, içeriden patronun odasından feci bir feryat yükselmiş : "Ahhhhh!"/B> Bunu duyan adam elini alnına vurmuş, "Tuh be!" demiş, "Cansız mankenin alt tarafının kalemtraş olduğunu söylemeyi unuttum".

Kış ve Yaz

Karı koca doktora gitmişler. Koca ezile büzüle derdini anlatmaya koyulmuş : -Nasıl söylesem bilmem ki doktor bey... İlk sevişmede işler tıkırında gidiyor, ikincisinde çok zorlanıyorum, dizlerimin bağı çözülüyor parmağımı kımıldatacak halim kalmıyor... Derdime bir çare. Doktor sormuş : -Yaşınız kaç beyefendi? - 41 efendim. Tam o sırada adamın karısı lafa karışmış : -Ah doktor bey, siz işin iç yüzünü birde bana sorun.Kocamın birinci dediği Ocak ayındaydı, ikincisi ise Nisan...

Merhaba Ahmet Bey

Adamcağız vakitsiz bir satte eve döndüğünde, karısını yatağın içinde çırılçıplak buldu.Şaşırdı : -Bu ne hal karıcığım? diyecek oldu. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, kadın başladı sesini yükselterek sözde dert yanmaya : -Sen giyecek hiçbir şey almadın, ben de böyle çıplak kaldım işte! Üstüme giyecek tek bir şeyim bile yok! Adamcağız, dolaba giderek kapağını açtı : -Haksızlık ediyorsun ama karıcığım, dedi. Sonra dolaptaki elbiseleri, entarileri saymaya başladı : -Bak, kürkün var...Manton var...Mavi döpiyesin var...Kırmızı tuvaletin var...Yeşil tayyörün var...Merhaba Ahmet Bey...Pembe sabahlığın var...

Midesi Bulanırmış

Genç kız evlenmiş balayı için kocasıyla bir deniz seyahatine çıkmaya karar vermişlerdi.Eczaneye uğrayıp birkaç şey almak istedi : -Bir kutu doğum kontrol hapıyla, bir kutu bulantı ilacı rica edeceğim. Eczacı hayret içinde sordu : -Size bulantı veriyorsa niye yapıyorsunuz hanımefendi?

Ne Cevap

İki arkadaş konuşurlar : -Karımla evlenmeden önce hiç yatmadım.Sen yattın mı? Öteki başını kaşır : -Biraz düşüneyim.Karının ismi neydi?

Ne Yaptığınızı Biliyorum

Küçük afacanın otobüste karşısına hamile bir kadın oturmuştu.Çocuk bir süre genç kadını gözlerinin ucuyla süzdükten sonra sinsi sinsi gülmeye başladı. Bu bakışların farkında olan kadın bir süre sabrettikten sonra dayanamayarak sordu : B>-Neye bakıp gülüyorsun yumurcak?Yoksa beni birine mi benzettin? Afacan sinsi sinsi gülmesini sürdürürken : -Hayır, dedi, sizi tanımıyorum ama ne yaptığınızı biliyorum...

Oturunca Taşa Değeyi

Oflu hoca vaaz verirken, hanımlara şöyle demiş : -Kocalarınıza söyleyin ayakta işemesinler, günahtır! Ve eklemiş : -Şimdi diyeceksunuz ki, hoca sen neye ayakta işeyesun?Benim meret oturunca taşa değeyi de ondan!

Piyano Öğretmeni

Öğretmen sınıftaki öğrencilerden "etmek" fiilini kullanarak birer cümle kurmalarını istemişti. Biri kalkıp, "Ben aptallık ettim." dedi, öteki "Ali eşeklik ederek ders çalışmadı." dedi. Arka sıralarda oturan Afacan Engin'de parmağını kaldırıyor ama sınıf öğretmeni onu iyi tanıdığı için söz vermek istemiyordu. Sonunda başka kimse kalmadığı için istemeye estemeye Engin'e "Sen söyle" dedi. Engin sakin sakin kalktı ve anlatmaya başladı : -Benim çok güzel bir ablam var... Öğretmen yine hiddetle, "Kısa kes" diye bağırdı : -...Dün de öğretmen bize geldi ve ablamla piyanonun bulunduğu odaya girdiler... Öğretmen sıkılmıştı... -...Öğretmen ablamın bluzunu çıkardı.Ablam da onun gömleğini.Sonra öğretmen ablamın eteğine asıldı ve çekti.Ablam da onun pantalonunu .... Öğretmen pür dikkat kesilmişti... "Yeter artık bitir cümleni" diye bağırdı ama , meraklanmıştı... -...Herhalde ikisi birlikte piyanonun içine edeceklerdi...

Ritmik Hoca

Yaşlı kadın, yaşlı kocasının ölümüne ağlıyordu.Komşular kendisini yatıştırmak için ne söyledilerse, ihtiyar dul dinlemiyor, ağlamasını sürdürüyordu : -Ah benim ritmik kocacığım...Ah benim ritmik kocacığım..Aaaah, ah!...... "Ritmik koca" deyiminden birşey anlamayan komşuları, dayanamayarak sordular : -Kuzum, ritmik kocam diye ağlıyorsun.Ne demek bu ritmik koca? Kadıncağız, hıçkıra hıçkıra konuşmaya çalıştı. -Aaaah, ah! Bilirsiniz, epey ihtiyardı rahmetli.... Ama seks durumunu gayet iyi ayarlamıştı. Karşımızdaki kilisenin çanına ayarlamıştı doğrusu...Çan, Daaan diin...Daaan diin...diye ağır ağır çaldıkça ....Biz de o ritimle...Anlıyorsunuz ya...İkimiz de memnunduk, kilise çanının ritmine uyarak idare edip gidiyorduk...Ama aaah ah! O itfaiye arabası...Çan, çan, çan diye hızlı hızlı çalıp da kapımızın önünden geçince...Bizimki de itfaiye sireninin ritmine uymaya kalkınca ...Aaaah...ah!...Gitti işte...

Selam

Bir Amerikalı, Hitler zamanında bir taksi ile Berlin'i gezmektedir.Biri Hitler selamı için kolunu uzatır.Amerikalı sorar : -Bu adamın yaptığı ne? Taksi şoförü : -Bu Hitler selamıdır, der. Biraz sonra, bir adamın yine bir kolunu yukarıya doğru uzattığını görür. Amerikalı : -Bu ne selamıdır? Şoför : -Bu mu, faşist selamıdır, der. Gezintiye devam eder.Karşılarına iki kolunu uzatmış öyle yürüyen bir adam çıkar.Amerikalı şoföre tekrar sorar : -Peki bu ne selamıdır? Şöför : -Bilemedim, ama durun, kendisinden öğrenelim. -Neden böyle yürüyorsun.Yeni bir selam şeklimi bu? Adam : -Ne selamı be adam.Eşime bir sütyen alacağım.Tezgahtara ölçüsünü göstermek için ellerim açık yürüyorum.

Sıkışıyormuş

Kadın kocasına bir pantolon alacaktı.Dükkana gidip isteğini söyledi.Satıcı sordu : -Önü düğmeli mi olsun hanımefendi, fermuarlı mı? Kadın telaşla konuştu : -Sakın fermuarlı olmasın, fermuarlı bir ceketi var, durmadan gravatını sıkıştırıp duruyor.

Tehlikeli Sebzeler

Köylü, karısı ile, yetiştirdiği sebzeleri arabasına yüklemiş satmaya götürüyordu.Yola çıkmışlar.Çok geçmeden kadın : -Aliiiii.Hele bi yol öpsene beni. Adam, arabayı durdurmuş öpmüş karısını ve tekrar yola devam etmişler.Az sonra kadın : -Aliiiii.Birde şu yanağımdan öp gayri. Araba yine durmuş, yine öpücük ve yola devam.Derken yine kadın : -Aliiiiii.Birazda şu bacağımı okşasan ya.... Adam "ya sabır" çekerek bir daha durdurmuş arabayı.Bacağını okşamış karısının ve araba tekrar giderken kadın : -Aliiiii.Öteki bacağımıda, deyince kocası gürlemiş : -Kalk len patlıcanların üzerinden. Kalkta domateslerin olduğu yere otur.

Yalnışlık

"Çok acayip bir şey oldu" diye adam arkadaşına anlatır: -Dün gece kapıyı çaldım, açanı hizmetçi kız zannedip öptüm. Meğer karım değilmiymiş. -Eeeeee. Ne olur yani? -Ne oluru var mı? Karım kendisini öperken "dikkat et kocam geliyor" diye fısıldadı.

Yalnız Hizmetçi

İki evli arkadaş yolda karşılaşırlar : -Nereye? -Eve...Hizmetçi annesine gitti, karım yalnız.Ya sen nereye? -Ben de eve.Karım annesine gitti, hizmetçi yalnız.

Yarar Mı ? Yaramaz Mı ?

Sabahın erken saatinde, veterinerin telefonu çaldı.Arayan yaşlı bir hanımdı.Kadıncağızın derdi de büyüktü doğrusu : -Doktor bey.. Benim köpeğim komşunun köpeğine takılı kaldı, ne yapmamı tavsiye edersiniz?... Veteriner : -İkisinin de poposuna aynı anda birer tokat atın, ayrılırlar, dedi.. Telefon 10 dakkika sonra tekrar çaldı... -Doktor bey, dediğinizi yaptım.Ama ayrılmadılar... -O zaman bir kova suyu aniden üzerlerine boşaltın. On dakika sonra telefon üçüncü kez çaldı : -Gene olmadı doktor... -O zaman gidin erkek köpeğe telefon çalıyor, deyin. Yaşlı kadın şaşkınlık içinde sordu : -Şaka etmiyorsunuz ya...Sahi bu işe yarar mı? -Nasıl yaramaz hanımefendi, diye gürledi veteriner, sonun da...Nasıl yaramaz...Benim için üç kez yaradı bu sabah işe...

Zampara Maymun

Sirkten kaçan bir aslan başını çöp bidonlarına sokup yiyecek ararken bir maymun usulca yaklaşıp kıçına sıçrar, hop... ve tüyer.Yakalanmamak için en yakın bara gider.Bir gazete alır, okur gibi yaparak ardına gizlenir. Aslan hışımla barın kapısından başını uzatıp sorar : -Buralarda bir maymun gördünüz mü? Maymun gazetenin ardından cevaplar : -Hangi maymunu soruyorsunuz.Aslanları şey eden maymunu mu? Aslan, şaşkın mırıldanır : -Ne çabuk gazeteye geçtim.

Fıkralar

Eğlence Dünyası