Asker Fıkraları

Anneniz Ne Diyor

Çok genç bir İngiliz subayı, general olan babasının yanında yaverdi, yaşlı bir albaya emri iletmekle görevlendirildi -Babam birliğinizi şu karşıki tepenin yamaçlarına çekmenizi söylüyor, efendim, dedi. Yüzü moraran albay da şöyle dedi : -Demek öyle söylüyor!Peki anneniz ne diyor?!...

Bisküvi

Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır : -Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler.Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu. -O halde? diye yanıtlar başçavuş.Sen hiç asker bisküvisi yedin mi? -Şey...yani evet, başçavuşum. -İçinden hiç asker çıktı mı, ulan!

Çabuk Çağır

Yüzbaşının çok sevdiği ve güvendiği Onbaşı Mehmet'in cezalandırdığı er, yüzbaşının karşısında : -Komutanım benim bir şikayatim var. -Söyle. -Mehmet onbaşı beni döğdi. -Git, ben onun cezasını veririm. -Ama yüzbaşım; hem döğdi , hem söğdi. -Anladım, git cezasını veririm. -Anama babama laf etti. -Git cezasını veririz dedik ya. -Benim anam da yohtur, babam da yohtur. -Allah rahmet eylesin.Benim de öyle.Sen git anladım. -Ama yüzbaşım, Mehmet onbaşı benim anama da laf etti , babama da laf etti.Anam da yohtur, babam da yohtur.Anam da sensin, babam da sensin. Yüzbaşı : -Derhal koş; çağır Mehmet Onbaşı'yı buraya! dedi.

Demokrasiyi Savunuyorum Ama

Manevra varmış.Mehmet elde tüfek yerde yatıyormuş.Komutan gelip sormuş : -Düşman önden gelirse ne yaparsın? Mehmet cevaplamış.Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan.Mehmet bunları da cevaplamış. Komutan en sonunda : -Ya düşman tepeden gelirse? deyince. Mehmet'in bu soruya cevabı : -Bu memleketin tek askeri ben miyim komutanım! olmuş.

General Motors

İki erden birisi, geçen kamyona selam durunca öbürü sordu : -Neden selem verdin?-Görmedin mi?Kamyonun üzerinde General Motors yazıyordu.

Guş

Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti.Mehmet gel, Mehmet git, şunu yap, bunu yapma v.s... Evde kimsenin bulunmadığı bir sırada.Evin yeni emir eri ortalığı silip süpürmekle meşgul görünüyordu.İçeriden MEHMED diyen sesi duyunca fırladı koştu : -Buyur, dedi ama arkası gelmedi . Tekrar işine daldı.Bir zaman sonra tekrar çağrıldı.Şaşırmıştı.Odada bu emri beklemeye karar verdi.Papağana gözü takıldığı anda da papağan : -MEHMED diye çağırmasın mı!Derhal hazır ol vaziyetine geçerek : -Buyur komutanım, dedi.Kusura bakma seni guş sandımdı.

Günaydın

Başçavuş, karargahtaki erlerin teftişiyle meşguldür, aniden üçüncü katın penceresinde hava almakta olan bir çift iri kalça gözüne çarpar.Merdivenleri dörder dörder çıkar, hışımla odanın kapısını açar ve bağırır : -Hangi sersem kıçını pencereye çıkardı! -Ben başçavuşum, der genç bir asker.Hava o kadar sıcaktı ki... -Ulan eşşoğlueşşek, ya general yoldan geçseydi.N'pardın? -Ama geçti başçavuşum. -Peki , bir şey demedi mi ulan! -Dedi, başçavuşum, günaydın Başçavuşum, dedi.

Hıçkırık

Savaşın en kızgın anıydı.Cephede bombalar patlıyor, mermiler vızır vızır uçuyordu.Bu arada bir askeri hıçkırık tuttu.Yanındaki askere döndü hıçkırık tutan : -Heey, beni korkutsana biraz!...Korkut da hıçkırığım geçsin...

İçki Öldürür

Albay askerlerin içki içmelerine engel olmak için kantinin duvarına bir yazı asmıştır.Yazıda : -İçki öldürür, diye yazıyordur. Ertesi gün oradan geçen albay ne görsün?Biri yazının altına şunları ilave etmemiş mi : -Askerler ölmez!

İnsan Kılçığı

Yeni erler eğitim görüyordu.Ders veren üsteğmen, karadenizli bir ere insan iskeletini göstererek ne olduğunu sordu. Er : -İnsan kılçığıdır komutanım, dedi.

Küstahlık

Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş. O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak : -Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş. -Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma! Neye uğradığını anlamayan er : -Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş : -Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?

Neresinden

Kore'de Türk Tugayından iki Anadolu'lu asker biraz gezmek için firar ederler.Şehirde bir aşağı bir yukarı dolaşırken inzibat subayı bunları yakalar ve sorar : -Hani sizin izin kağıtlarınız?... Erler subayı atlatırız umuduyla : -Biz Amerikalıyız...diye cevap verirler.Subay durumu anlar, ama hiç bozuntuya vermez : -Amerika'nın neresindensiniz? diye sorunca : -İçindenik kumandanım!...diye yanıt verirler.

15 Gün Hapis

Sahranın ıssız bir köşesinde,bir din adamı lejyonerlere vaaz vermeye gelir.Vaaz'dan önce binbaşı askerleri uyarır: -Rahibin ziyareti sırasında, özellikle küfür ve müstehcen kelimeler istemiyorum!Dövüşmeyi bildiğiniz gibi, kendinizi tutmayı da bildiğinizi ona gösterin... Daha sonra rahip, birliğin önünde vaazına başlar : -Herşeyden uzakta yaşıyorsunuz, ama geleneklerinizle övünmeniz gerekir.Ben size kendisi de sizin gibi bir kahraman olan Hz. İsa'nın selamlarını getirdim.Söyleyin bana, kahramanlıktan daha saf, daha güzel ne vardır? am o anda birkaç lejyoner ağızlarını açmaya hazırlanırken binbaşı ayağa fırlar ve haykırır : -Götüm, diyene onbeş gün hapis!...

Yardım Sever

Normandiya çıkartması sırasında bir İngiliz subayı, çiftlikte bir evin kapısını çaldı.Kapıyı açan şişman kadına : -Madam, dedi.Acaba biraz süt verebilir misiniz? Kadın pek üzgün : -Vallahi damla bile yok, ne varsa hepsine sabahleyin askerler el koydu.Ama siz bizim müttefiklerimizsiniz.Sizi boş çevirmek istetemem.Size kendi sütümden vereyim, der. Ve iri bir kavun büyüklüğündeki memesini çıkardı.Bu manzaradan irkilen İngiliz subayı, yanındaki arkadaşına döndü, şunları söyledi : -İyi ki kadından sıcak su istemedik!..

Fıkralar

Eğlence Dünyası